Saray Belediyesi tarafından yaptırılan Türkan Bebek Anıtı, 24 Aralık Çarşamba günü Güneşkaya Parkı’nda düzenlenen törenle açıldı.
KATILIM YOĞUN OLDU
Zulme karşı direnişin, masumiyetin ve bir halkın kimliğine sahip çıkma iradesinin en güçlü sembolü olan Türkan Bebek Anıtı, 24 Aralık Çarşamba günü saat 14.00’de Pazarcık Mahallesi’nde bulunan Güneşkaya Parkı’nda düzenlenen törenle açıldı. Açılış törenine Türkiye Büyük Millet Meclisi Katip Üyesi Cumhuriyet Halk Partisi Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, Saray Belediye Başkanı Abdül Taşyasan, Hak ve Özgürlükler İttifakı Eş Başkanı Burgaz Milletvekili Sevim Ali, Hak ve Özgürlükler İttifakı Eş Başkanı Smolyan Milletvekili Hayri Sadikov, Şumnu Milletvekili Ceyhan İbryamov, Varna Milletvekili Hüsni Adem, Blagoevgrad Milletvekili Ahmed Vrançev, Lovça Milletvekili Krasimir Krasimirov, Rumeli Balkan Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Müjdat Gürbüz ve Sabit Semiz, siyasi parti ve STK temsilcileri, belediye meclis üyeleri, muhtarlar ve vatandaşlar katıldı.
BAŞKAN TAŞYASAN : “ANITIMIZ ACIYI VE İNSANLIK DRAMINI UNUTMAMA SÖZÜMÜZDÜR”
Program saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından Saray Belediye Başkanı Abdül Taşyasan, günün anlam ve önemini belirten konuşmasını yaptı. Başkan Taşyasan konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
Bugün burada, yalnızca bir anıtı açmak için değil; insanlığın en masum haline sıkılan bir kurşunun acısını, bir milletin kalbine kazınmış derin bir yaranın izini, hep birlikte anmak için toplandık. Hepimiz biliyoruz ki 1980’li yılların Bulgaristan’ında yüzbinlerce soydaşımızın insanlık dışı bir asimilasyon politikasına maruz kaldığı o karanlık dönemde, direnişin ve masumiyetin sembolü olan bir isim yüreklerimize kazındı: Henüz 18 aylık bir fidanken hayatını kaybeden Türkan bebek.
Türkan Feyzullah, sadece bir isim sadece bir kayıp değildir. O, zorla isim değiştirme çabalarına karşı çıkanların haklı ve onurlu mücadelesinin küçük, ama en güçlü tanığıdır. O, baskıya boyun eğmeyenlerin döktüğü gözyaşlarının ve akan kanın sembolüdür. Anıtımız, o günlerde yaşanan zulmü, acıyı ve insanlık dramını unutmama sözümüzdür. Bugün burada, Türkan Feyzullah Bebek’in sesi olmak için bir aradayız.
Türkan…
26 Aralık 1984’te Doğu Bulgaristan’da kimliğini, adını, dilini savunan insanların üzerine ateş açıldığında, o masum beden annesinin kollarındaydı.
Ve bir kurşun, bir bebeğin kalbini hedef aldı.
O gün orada yalnızca bir çocuk vurulmadı.
Bir halkın yüreği parçalandı.
Bir annenin çığlığı göğe yükseldi.
Bir milletin vicdanı derinden sarsıldı.
Türkan Bebek’in düşen minik bedeni, o karanlık zulmün en sessiz, en masum tanığı oldu.
O gün konuşamadı…
O gün kendini savunamadı…
O gün adalet isteyemedi…
Ama bugün, tam burada bu anıtın önünde onun yerine biz konuşuyoruz.
Bugün Türkan Bebek;
Zulme karşı direnişin,
Masumiyetin,
Bir halkın kimliğine sahip çıkma iradesinin en güçlü sembolüdür.
Bu anıt;
Acının taşa kazınmış halidir.
Vicdanın somutlaşmış şeklidir.
Ve geleceğe bırakılan büyük bir uyarıdır:
Masumlara uzanan hiçbir el, tarihin karanlığından asla kurtulamaz.
Nasıl ki bugün Bulgaristan Türklerinin kimlik mücadelesine canı gönülden destek veriyorsak; aynı duyarlılığı, vicdanı ve kararlılığı yarın da taşımak zorundayız. Bugün burada toplanan, bu acıyı yüreklerinde hisseden tüm hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle 1984- 1989 yılları arasında yaşanan insanlık dışı baskılar sonucu hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bu acıların bir daha asla yaşanmaması için sessiz kalmayacağımıza, unutturmayacağımıza söz veriyoruz. Onların aziz hatıraları, Saray’ımızın ve milletimizin kalbinde ebediyete kadar yaşayacaktır. Hepinize saygılar sunuyorum.”
SADİKOV: “HAKLARIMIZI KORUMAZSAK HER ZAMAN KAYBEDEBİLİRİZ”
Haklarını korumazlarsa her zaman kaybedebileceklerini belirten Hak ve Özgürlükler İttifakı eş Başkanı ve Smolyan Milletvekili Hayri Sadikov, “Burada bulunduğumuz için gerçekten onur duyuyoruz. Bu heykelin anıtı yalnız geçmişi değil, şimdiki hayatı da anma töreni sayılır. Türkan Bebek hayatını kaybetti ama bize çok büyük yazılı şekilde gönül bıraktı. Otoriter rejim her zaman tekrar olabilir. Haklarımızı korumazsak her zaman haklarımızı kaybedebiliriz. Sayın dostlarım biz haklarımızı, özgürlüklerimizi korumak için her türlü çabayı göstereceğiz ve bunu hep birlikte başaracağımıza inancım tamdır” şeklinde konuştu.
SEVİM ALİ: “HAKLARINI KORUMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Türklerin ve Müslümanların haklarını korumaya devam edeceklerini kaydeden Hak ve Özgürlükler İttifakı eş Başkanı Burgaz Milletvekili Sevim Ali, “Bulgaristan’dan çok güçlü bir heyet olarak buradayız. 7 tane milletvekili olarak buradayız. Çünkü Türkan Bebek, Bulgaristan’da yaşayan tüm Türklerin, tüm Müslümanların asimilasyona karşı yürüttükleri mücadeledir. Bizler Türk’üz, Müslüman’ız. Türklüğümüzle, Müslümanlığımızla yaşamaya devam edeceğiz. Hem Türkiye’de yaşayan çifte vatandaşların hem de Bulgaristan’da yaşayan Türklerin, Müslümanların haklarını korumaya devam edeceğiz” dedi.
YONTAR: “BULGARİSTAN’DAKİ KARDEŞLERİMİZİN HER ZAMAN YANINDAYIZ”
Bulgaristan’da yaşayan Türklerin her zaman yanında olduğunu ifade eden Türkiye Büyük Millet Meclisi Katip üyesi ve CHP Tekirdağ Milletvekili Nurten Yontar, “Bugün tam 41 yıl önce 24 Aralık asimilasyonun başladığı ilk gün. Bundan iki gün sonra Türkan Bebek şehit oluyor. Dolayısıyla bu anıtın açılma sebebi özellikle bugün seçildi. Bulgaristan’daki Türkler çok acı çekti ve biz onların buradaki ayağı olarak, buradaki kardeşleri olarak her zaman yanlarında olduğumuzu bildirmek istiyorum.” dedi.
Açılış konuşmalarının ardından dualar eşliğinde kesilen kurdeleyle birlikte Türkan Bebek Anıtı açıldı. Daha sonrasında anıta çiçek bırakıldı ve Türkan Bebek hayrına lokma dağıtıldı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı



